10 Temmuz 2010 Cumartesi

Yaz Konçertosu / küçük İskender

yaz
neden hırpalar ki ağustosu
henüz tenleri tütmemiş oğlan çocukları
ağızları nar güzel, gözleri portakal sarı
sahilde
şimdi sahile vurmuş yavru hamsi
gülüşmeleri, hepsi
benden birer ikindi tozu


hayatı
özetleme gürültüsüyle geçecek ömrümüz
pansiyonlar bütün dolu bütün oteller dolu hep
aslında hiç alışmak istemediğimiz bir sebep
gibi suçuyla, cezasıyla üstümüze kalacak güz


yaz
neden hırpalar ki ağustosu
özlediği meçhul yolcu için titrerken deniz
çakılın, yosunun, kumun büyük göğünde
şu garip ihtiyarların yorgun cıvıltısı
belki eskiyen bir gövde gibi ıssız, kırılgan
belki çürüyen bir gövde gibi zayıf, sıkılgan
ya da alaturkanın yüzyıllık intikamı
ya da lakerdada limon
rakıda biraz şalgam suyu arzusu


ne dinlesek bize caz artık
ne dinlesek, giden sevgilide zor ihtimal
alıp sürüklerken kapılıp sürüklendiğimiz ayrılık
ayrılık vakitlerinde sardunyalar sulanmaz


yaz
neden hırpalar ki ağustosu
biten sonsuz mevsim
resim niyetine çerçevelerken uyumsuzluğu,
ağır, darmadağın istirahatlere çekilir
ağlar ve aşklar,
içimizde yana yana kurur vedanın acı tuzu


topla sen de valizini durma buralarda
iki satır yürü
sus iki satır iki satır ağlama,
canını bağışlayan yazlardan geçmesini bilmeli
bunu yüce armağan bilmeli insan
sessizliğin heybetiyle dön yine kan kapanına
örtün hüzünle örtün ölgün döngüyle,
başına dikilen
mezartaşından başka sevgili de arama


yaşanılan o şey, o hayal, o tutku
belli belirsiz bir öğle uykusu


eylül herkeste böyle erken sönen gül ‘iken

yaz
neden hırpalar ki ağustosu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder