22 Ocak 2011 Cumartesi

Aşk / Altay Öktem



biz seninle ikimiz şubat gibiydik
kayadan düşsek ağrımazdı bir yerimiz
küçücük bir taş görsek irkilirdik

öyle sıkılırdık ki birbirimizden içimiz kalkardı
bir şiiri tersten okumak bile anlamlıydı
karıncaları başparmağınla ezmek
sinek kanatlarını yakmak o günlerde

hiç boş kalmayan ama hep yalnız
bir otel odası gibiydik seninle
boşuna aldatılırdık, boşuna susardık
boşuna bakardık çöken bir balkondan kendimize

bir anlam veremezdik çekip gitmememize

her aşk
aynıdır zaten çoğalır kan kaybettikçe

21 Ocak 2011 Cuma

İlk Aşklar / Can Bahadır Yüce

camlar uzun gecelere açılırdı, bakardık!
yorgun göğü savuran bir kuşun ayrıntısı,
düşerdi içimize yeni bir kalabalık,
aramızda kalırdı güllerin bulanması

nelerden biliyorduk! belki de kendimizden,
bir çiçeği kuşanmak gözden uzak oldukça
güller birer sitemdi, göğsümüzden geçerken
ranzalara çizilen mavi atlıkarınca

gökle oyalanırdı her suskun çocuk,
yağmurlu koğuşlara ilk kez girerdi gece,
yataklarımızda beyaz yalnızlıklar bulurduk;
kimler için susardık yatmadan önce?