2 Ağustos 2011 Salı

Bir, İki

BİR

Dakika dakika, saniye saniye her şeyi hesaplıyor yine:

"Sabah sekizde kalksak, sekiz buçukta Sarıyer'de olsak. Kahvaltı falan yaparız işte..."

Gülmeye başlıyorum.

"N'oldu be?" diyor.

"Hiç," diyorum, "gene plan yapıyorsun durmadan."

Uzanıp öpüyorum yanağından.


İKİ

Okuldan eve dönerken şehirlerarası bir otobüs yolculuğunun mola yerinde gördüm bana bahsettiği o sakızları. Üzerinde siyahi bir ablanın resmi vardı, niyeyse çok tanıdık gelmişti bana o abla. İki hafta sonra dönüşte otobüsün aynı yerde mola vereceğinden emindim, nitekim de öyle oldu. İki tane aldım Arap Çiklet'lerden. Ertesi gün akşam, odasında yalnızdı. Yanına gittim. Bir paket çikolatayla bir tane sakız. Dünyadaki en kötü hediyeler olabilirdi ama yine de sevindi. Her zamanki gibi, güzel, samimi sevindi. Hediyeleri verirken, gülsün diye, "Sevgililer günümüz kutlu olsun" dedim. Gülümsedi.

Sevgililer günüydü ve henüz onu sevdiğimi söylememiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder